Sinema hafızayı canlı tutmanın, meseleleri aktarmanın, anlatmanın, olabildiğince çok insana ulaşmanın ve insanların düşünmesini sağlamanın çok güçlü bir yolu.
Sinema bir aktivizm aynı zamanda. Politik sinemanın tarihi çok daha önceki yıllara dayanmakla birlikte 60lı yılların politik hareketinde yer alan sinemacıların etkisiyle sinema, aktivist bir nitelik de edindi. Bu dönemdeki sinemacılar, sinemanın, olayların gerçekliğine ışık tutmak, görünmeyeni görünür kılmak için iyi bir araç olduğunu düşündü. Bu hareket, tarihe, bildiri filmler (ciné-tracts) denilen bir anonim film yelpazesi bıraktı. Aynı şekilde dönemin bazı yönetmenleri sinemanın bu tavrını filmlerinde kullanmaktan geri kalmadı. Örneğin Costa Gavras, politik film üçlemesi ile hem politik hareketin içindeki yerini aldı hem de sinemayı başka bir yere taşıdı. Yaptığı filmlerde politik mesajın net olması kadar ulaşılabilen en fazla kitleye ulaşmasını da amaçladı.
Şiddetsizlik Merkezi olarak biz de düşünmenin ve birlikteliğin bile son derece sarsıcı olduğu bu günlerde sinemayı, politik mücadelemize bir araç olarak alıp aktivizm üzerine filmler izliyor, düşünüp tartışıyoruz. Şiddetsizliğin yaratıcı bir yöntemi olan sanatın etkisini filmlerde arıyoruz. Sanat yoluyla anlatılan şiddetsizliği, şiddetsiz eylemleri izleyerek, tartışarak şiddetsizliğin bu kültürdeki karşılıklarını arıyoruz.
Politik sinemanın vazgeçilmez ismi Costa-Gavras’ın da dediği gibi “Direniş sadece işgallere, aşırı güçlerin vahşetlerine karşı direniş değildir. Direniş, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır.”
Gündelik direnişi hayata geçirmek için her ay yapacağımız “ŞİDDETSİZ FİLM GÖSTERİMLERİNE” bekleriz.
Film duyurularını sosyal medya hesaplarımızdan ve web sitemizden takip edebilirsiniz. Aynı şekilde haber listemize kaydolarak duyuruları email şeklinde alabilirsiniz!