Search
Close this search box.

Kütüphane

Başlıca Kategoriler

Edit Content
Gene Sharp “Şiddetsiz Eylem Politikası” (1973) adlı kitabında şiddetsiz eylemin 198 yöntemini yayınlamıştır. Bu yöntemler 3 ana sınıfa bölünmüştür: Protesto ve İkna, İşbirliği Yapmamak, Şiddetsiz Müdahale.
Bugün üzerinde çok tartışılan sivil itaatsizlik kavramının bir çok tanımı yapılmıştır. Bu tanımlardan en tipik olanı, dar tanım olarak da ifade edilen Fleish’ın tanımıdır: “Sivil İtaatsizlik devlet gücünün üçüncü kişilerce de açıkça görülebilir ve anlaşılabilir derecede, haksız olarak duyumsanan bir edimine karşı, kaba güç kullanmadan ve kamuya açık olarak gerçekleştirilen bir protesto eylemidir.
Bu el kitabı Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Derneği’nin, “Her gün, her koşulda, hep birlikte şiddetsiz bir dünya” hayalinin gerçekleşmesi yolunda attığı sayısız adımdan biri. Amacımız şiddetsiz kampanyanın ne olduğunu kısa ve anlaşılır şekilde göstermek.
Bu kitabın temel amacı yeni taktiklerin keşfi. Ancak bu yalnızca basit bir belgeleme veya sınıflandırma çalışmasıdır denemez. İncelenen her bir yöntemle, farklı yer ve zamanlarda gerçekleşen sivil direniş hikayeleri dünyasına bir kapı açılıyor. Her bir yöntem; haklar, özgürlükler ve adalet için mücadele etme dürtüsünü gösterdiği gibi direniş mücadelesinde liderliğin yenilikçi ve uyum sağlayabilir olması gerekliliğini ortaya koyarak, halkın baskı karşısındaki azmine ve direncine dair içgörü sunuyor.
"Şiddetsiz Bir LGBTİ+ Aktivizmi Mümkün!" broşüründe, 17 Mayıs Derneği’nin hem kendi örgütlenme dinamiklerini beslemeye yönelik hem de Ankara’daki diğer derneklerin ve örgütlerin ihtiyaçlarına yönelik hazırladığı Şiddetsizlik Atölyeleri’nde tartışılan konular ve bu alanda çalışan uzmanlarla yer alan röportajlar yer alıyor.
Aktivizm ve toplumsal hareketler üzerine yapılan çalışmaların çoğu, becerilerin geliştirilmesinden çok yöntemlere ve stratejilere odaklanmaktadır. Halbuki beceriler, kampanyaların başarısı için hayati önemdedir.
Edit Content
LİSTAG işbirliğiyle lgbti+ gruplarının insan haklarını yaygınlaştırması için gerçekleştirdiğimiz kolaylaştırıcılık atölyeleri sonrası LGBTİ+ İnsan Hakları Farkındalık Atölyeleri Kolaylaştırıcılık Kılavuzu oluştu. Bu kılavuzda temel atölye yöntemleri, kolaylaştırıcılık, atölyenin planlanması gibi kolaylaştırıcılık becelerine ilişkin bilgilere ulaşabilirsiniz. Kılavuzda ayrıca toplumsal cinsiyet, önyargılar, ayrımcılık, LGBTİ+ temel kavramlar ve mitlere ilişkin egzersizler, deneyim gruplarının programları da yer alıyor.
Şiddetsizlik, Türkiye’deki geçmişi çok uzaklara dayanmasa da uzun yıllardır dünyada barış, adalet ve şiddetle mücadelede kullanılan bir araç olmuştur. Bilgiyi öğrendiğimiz eğitim didaktik, hiyerarşik, otoritelerin kendi ideolojilerine göre şekillendirdikleri bir öğretme ve öğrenme yöntemi.
Toplumsal cinsiyet, kadın ve erkeklerin beklentilerini, değerlerini, imajlarını, davranışlarını, inanç sistemlerini ve rollerini tanımlayan fikirlerin sosyal yapılanmasıdır. Sadece kadın ve erkek arasındaki değil, her gruptaki güç ilişkilerini ağır biçimde etkiler; bu da bir çok sosyal probleme neden olur.
Şiddetsiz örgütlenme temel referansını şiddetsizlikten alır. Hayalini kurduğumuz şiddetsiz yaşamı örgütlenme süreçlerinde nasıl inşa edebiliriz sorusu üzerine odaklanır.
Bu el kitabı örgütlenme konusunda kapasitenizi geliştirmeyi hedeflemektedir.
Çatışma kavramını zaman zaman silahlı karşılaşmalar ya da doğrudan şiddetle ilişkilendiriyoruz. Elbette bunun kültürel ve tarihsel bir anlamı var.
Edit Content
"Esenlik kavramını sadece bireysel bir çaba ya da bireye odaklı bir yaklaşım olarak düşünmek, esenlik konusunda örgütlerin sorumluluğunun göz ardı edilmesine yol açabilir. Bu sebeple örgütler, kapasite gelişim çalışmalarında stratejik yönetim, kaynak yaratmak, gönüllü yönetimi gibi başlıklara ne kadar önem veriyorsa, örgütsel esenliğe de o kadar önem vermelidir.Bütünlükçü bir esenlik yaklaşımı için esenlikle ilgili yapılacakları hem yapı hem kültür üzerinden düşünmek gerekir.Bu anlamda dünyada hak savunucusu örgütlerin esenlik için yaptığı bazı çalışmalar yol gösterici olabilir."
Örgütler birer canlı organizma gibidir. Hem kendi iç ‘organları’ birbiri ile hem de kendisi bir bütün olarak dışarıyla ilişki içindedir. Bu özelliği sebebiyle örgütlerin dayanıklılığı hem iç hem dış faktörlerden etkilenir.